Asimetrik Bilgi ve Belirsizlik Altında Seçim Kavramları
Niye Bilinmeli?
Tam rekabet piyasalarında bilgi eşitliği, alıcı ve satıcıların piyasa hakkında tam olarak bilgiye sahip olmasını ifade eder. Bu durum alıcı ve satıcıların hangi mal ya da hizmetin, nerede, kaça alınıp-satıldığı bilgilerine sahip olması şeklinde açıklanır. Sağlık piyasalarında bu tür bir bilgi eşitliği söz konusu değildir. Bunun öncelikli sebebi sağlık piyasalarının hizmet üretimi ağırlıklı bir piyasa olmasıdır. Üretilen hizmetlere ilişkin standartları belirlemek ve korumak oldukça zordur. Ayrıca, sağlık piyasalarında, asimetrik bilgi kavramı ortaya çıkmaktadır. Asimetrik bilgi, taraflar arasında bilgi yönünden bariz dengesizliği ifade etmek için ortaya konmuş bir kavramdır. Böyle bir dengesizlik, bilgi üstünlüğü olan tarafa karşıdakini yönlendirme ve aldatma imkânını vermektedir.
Asimetrik bilgi, hemen her türlü alışverişte bir miktar bulunsa da uzmanlığa dayalı hizmet alanlarında çok daha yüksek boyutlarda görülmektedir. Bunun sebebi uzmanlığın, ancak belli bir bilgi birikimi sonrasında ya da belli verileri bir arada değerlendirme kabiliyeti ve tecrübesi sonrasında ortaya çıkmasıdır. Dolayısıyla, halkın önemli bir kısmının, uzmanlık düzeyinde bilgi sahibi olması beklenemez. Sağlık hizmetlerinde bir taraf hasta olup, hizmeti talep edendir. Ancak talep ettiği hizmetin niteliği ve ne kadar süre ya da ne miktarda alması gerektiği konusunda bilgisi yoktur. Sağlık hizmetini ne kadar süre ve ne yoğunlukta alacağı konusundaki kararı, hizmetin satıcısı konumundaki sağlık çalışanına yani büyük oranda, doktora bırakmaktadır. Doktor ise burada hizmetin arz edeni, yani satıcısı durumundadır. Doktorun karşısındaki bireyin ihtiyacı olan hizmeti ve miktarını belirleme yetkisi bulunmaktadır. Diğer bir ifadeyle, ne kadar sağlık hizmeti satacağı kararını yine satıcının kendisi verecektir. Böyle bir durum alıcının bilgi eksikliği olması halleri için geçerlidir. Bu durumda hastanın satın alacağı hizmetin tam olarak ne işe yaradığı ve piyasa fiyatının ne olduğu konusunda yeterli bilgisi bulunmamaktadır. Bu durum sadece sağlık hizmetleri için ifade edilebilecek bir ilişki değildir. Daha önce de ifade edildiği gibi uzmanlığa dayalı hizmet alanlarında asimetrik bilgilenme oldukça fazladır. Eğitim sektöründe standardı ve çıktıları henüz tam olarak belirlenmemiş alanlarda eğitimcinin püf noktaları söylemeksizin eğitimi uzun süre devam ettirebilmesi ya da daha önemsiz konuları önemliymiş gibi göstermesi, ya da müşavirlik hizmetlerinde talep oluşturmak için işleri olduğundan karmaşık göstermenin, asimetrik bilgilenme çerçevesinde gerçekleştiğinden bahsedebiliriz. Yine araç ya da makine tamircilerinin aracın arızası için gereksiz parçaları değiştirmesi ya da gereksiz hizmetleri pazarlayabilmesi yine asimetrik bilgilenme sebebiyle gerçekleşmektedir.
Asimetrik bilgilenme ekonomide de çoğu zaman verimsizliğe sebep olan bir faktördür. Zira kaynaklar, gerçekte talep edilmeyen, yani o an için ihtiyaç olmayan bir üretime aktarılmaktadır. Dolayısıyla ayrılan kaynağa göre beklenen tatmin azalmaktadır.
Sağlık çalışanlarının bilgi asimetrisini çok doğal ve hatta olması gereken bir durummuş gibi gördükleri de olmaktadır. Buna göre bazı durumlarda hastaların çok şey bilmeleri zaman zaman tedavinin etkinliğini düşüren bir etmen olarak algılanmaktadır.
Bilgi asimetrisinin varlığı sebebiyle sağlık hizmetini talep eden hasta çok az bilgi sahibidir ve sağlık hizmetini alıp almama konusunda belirsizlik ortamında seçim yapmak durumunda kalmaktadır. Hasta doktora başvurduktan sonra kendisine sunulan hizmetleri ne kadar ve ne süre ile alacağına kendisi karar vermemektedir. Belirsizlik altında seçim, hizmeti arz edenler için de geçerli olmaktadır. Sağlık birimleri standartlaşmış bazı yol ve yöntemler dışında hangi tedavi yönteminin ne sonuçlar vereceğini kesinlik derecesinde tahmin edemezler. Bu durum verilecek sağlık hizmeti noktasında farklı yol ve yöntemlerin kullanılması sonucunu getirmektedir.
Bilgi asimetrisi ve belirsizlik altında seçim kavramları tüketicilerin piyasayı ve üretilecek hizmetleri yönlendirme kabiliyetlerini sınırlandırmaktadır. Bunun sonucu olarak kaynakların talep edilen ihtiyaçlara yönelmesini sağlayacak mekanizma sağlıklı işleyememektedir.
Doktorların bir kısmı, tek karar verici ya da yönlendirici konumunda olmalarının hastayı ikna etmede bir takım kolaylıklar getirdiğini düşünmektedir. Bunun yanında, böyle bir üstünlüğün hastanın yanlış tedaviler uygulamasının önüne geçmede etkin olacağını değerlendirenler mevcuttur. Bu değerlendirmelerde haklılık payı bulunsa da bilgi asimetrisinin azaltılmasının ya da hastaların hizmeti satın almadan önce daha fazla bilgilendirilmesinin dezavantajları yanında avantajlarının da hesaba katılması gerekmektedir.
Sağlık yöneticilerinin özellikle yasal düzenlemelere ilişkin çalışmalarda ve bunların gerekçelerinin yazımında içinde bulunduğumuz piyasa ekonomisi kurallarını ve sağlık sektörünün bu piyasa kurallarıyla uyuşmayan yönlerini bilmesi önem kazanmaktadır. Zira bazı yöneticiler bu farkları bilmekle birlikte sadece farklara işaret etmekle yetinmekte, ne yapılabileceğine dair literatürden haberdar olmayabilmektedir. Sağlık yöneticilerinin bu konunun literatürde de tartışıldığı ve buna ilişin bazı tanımlamaların varlığından haberdar olmaları, düzenlemelerin daha kaliteli gerekçelere ve sonuç odaklı metinlere sahip olmasına yardımcı olabilecektir.
İlgili Dosyalar
Konuyu Kavrayabilmek İçin Şu Yazıları Tıklamanız ve Okumanız Faydalı Olabilir: